İşkence aleti

Zamandı bizi yukarıya çıkartan veya dibe batıran.
Bazen acılarımızı unutturan bazen de çarmıhta ki İsa misali acı çekmemizi sağlayan.
Tanrı tarafından üzerimize salınmış bir lanetti aslında.
Öyle bir lanet ki bu akmasını istediğinizde akmayan, akmasını istemediğiniz de ise ışık hızıyla ilerleyen.
Ona ayak uydurmak imkânsızdı.
Hem gülen hem de her ısırığında hayatımızdan koca bir parça koparan bir sırtlan gibiydi.
Vahşiydi.
Sayısız leşi vardı.
Bende o leşler arasında yerimi ayırtmıştım.
Kokan ve çürüyen bir madde olmak gene de beni pek heyecanlandırmıyordu.
Beni asıl heyecanlandıran Tanrının bu işkence aletinin cenderesinde olmaktı.

0 yorumlar:

Yorum Gönder

<< Home